Canim Ailem 1. Bölüm (18 Kasım 2008 Salı)

Ozan Güven: Bence son zamanların en samimi ve sıcak senaryosu. ‘Canım Ailem’de oynamıyor olsaydım, hakikaten bu işi çok kıskanırdım. Bu dizi seyredilir!

Ezgi Mola: Son derece samimi bir iş yaptık. İçinde dram, komedi her şey var. Hak ettiği değeri bulacak, kesinlikle beğenilecek. Kaliteli, güzel bir izleyicisi olacak

atv’nin merakla beklenen dizisi ‘Canım Ailem‘, salı akşamı başlıyor. Zengin kadrosuyla dikkat çeken dizi, sıcak mahalle atmosferi ve gerçek hayattan fırlamış karakterleriyle bağımlılık yaratacak gibi. Dizinin oyuncularından Ozan Güven ve Ezgi Mola da, bir işi ‘inanarak’ yapmanın mutluluğunu yaşıyor. Onlara, altına imza attıkları bu projeyi sorduk. İşte cevapları…

* ‘Canım Ailem’ dizisinin nesi çekici geldi size?
Ozan Güven: Son zamanlarda okuduğum en samimi ve sıcak senaryo. Yapımcısı TMC. Çok iyi bir cast… ‘Canım Ailem‘de oynamıyor olsaydım, hakikaten çok kıskanırdım bu işi. Bunu kibirlenerek söylemiyorum ama herkesin gönül rahatlığıyla izleyebileceği bir dizi olacak.

Ezgi Mola: Samimi bir mahalle ve aile hikayesi. İçinde komedi, dram, her şey var. En dramatik sahneler bile güldürüyor insanı. ‘Bunu ben de yaşadım’ dedirten türden.

* Elinizde sadece senaryo olsaydı ama birlikte rol alacağınız isimleri, yapımcıyı, yönetmeni bilmeseydiniz, yine de kabul eder miydiniz?
O.G.: Bu kadar çabuk kabul etmezdim ama diğer faktörleri de biliyordum. Oynamamak için sebep yoktu. Bu dizide herkes haklı ve çok aşık. İnsanlar seyredince anlayacak.

UĞUR YÜCEL ZOR DEĞİL
* Biraz da canlandıracağınız karakterlerden bahseder misiniz?
O.G.: Ali, aşkı için çalışıyor, başka da bir şey düşünmüyor. Fakat sonra her şey tepetaklak oluyor. Biraz savruk, iyi niyetli, temiz ama mert bir herif. En azından ben öyle oynamak istiyorum.
E.M: Ben de ambulans hemşiresi Feride’yi oynuyorum. Saf ve aşık bir kız. Mutlu bir yuva kurmak istiyor. Patavatsız ama samimi.

* Uğur Yücel’le çalışmak nasıl? Sette zor birisi olduğunu söylerler.
O.G.: İyi bir oyuncunun karşısında oynarken insanın eli ayağı birbirine giriyor. Ama Uğur Ağabey’le çalışmak zor değil. Daha iyi olması için gayrete sevkediyor insanı. ‘İkinci Bahar’ın ilk bölümlerinde yönetmendi. Ben daha küçüktüm. Her şey benim için çok daha zordu. Aradan 14 yıl geçti ve artık herkes birbirini daha iyi anlıyor.
E.M: Disiplin iyi işler peşinde koşan herkeste vardır. Yaptığımız iş ağır bir iş. Dayanıklı olmanız, işinizi gerçekten sevmeniz gerekiyor. Uğur Ağabey bunları çok düzgün yapan bir usta. Sette şeker gibi biri ayrıca. Oyuncuyu çok iyi anlıyor. Onunla çalışmak gayet basit ve eğlenceli.

DÖRT YIL DAHA OTURURUM
* Bu dizi tutacak mı sizce?
O.G.: Tabii ki bir işe başlarken tutması için başlıyorsunuz ama artık neyin beğenilip neyin beğenilmeyeceğini kestiremiyorum. İçime sinen, oynamaktan keyif aldığım işleri yapacağım. Bu işte oynamak istiyorum, tutarsa tutar. Tutmazsa, dört sene daha otururum.
E.M: Bence kesinlikle çok beğenilecek. Bu işin samimi olduğunu düşünüyorum ve kaliteli, güzel bir seyircisi olacağına inanıyorum.
O.G.: Ya inşallah tutar ya! Ben böyle bir dizi seyretmek isterdim, böyle bir dizi olsa seyrederdim.

* Kriz var, dizileri tutturmak zor… Kendinizi kapana kısılmış gibi hissediyor musunuz?
O.G.: Her işin bir stresi var. Dünyanın en iyi işini de yapsanız reyting almadığı zaman kalkıyor. Bizim öyle ticari bir kafamız yok. ‘Dizi 30 sene sürecek’ deseler daha rahat oluruz ama öyle bir durum da yok.

* Ozan Bey, ekrana neden bu kadar uzun bir ara verdiniz?
Çok para biriktirdim; duracak durumum vardı, durdum. (Gülüyor) ‘Bir İstanbul Masalı‘ biter bitmez başlasam ‘Aa Demir yeni bir diziye başlamış’ diyecekti insanlar. Klasik oyuncu bunalımlarına girdim. Dört yıl geçti. Kısmet burasıymış.

* Bir oyuncunun yüzünü dinlendirmesi önemli mi sizce?
O.G.: Art arda iş yapmak hem sizi yoruyor, hem de izleyenleri…
E.M: Seyircinin keyif alarak izlediği birini özlemesi daha iyi.